Geometri (Hendese) İlmi

  Herkese merhabalar bu blog yazımda geometri ilminden bahsetmek istiyorum. Şöyleki geometri ilmi yani diğer bir ismi hendese olarak bilinen bu ilim sadece mimari de karşımıza çıkmamaktadır. Kainatın her noktasında görebiliriz. Yazmak istesek belkide cilt cilt kitap yazmak gerek! İşte ilim ve bilim adamlarımız sağolsun öyle araştırmalar yapmışlarki geometri ilmi hakkında çok şey biliyoruz ve öğreniyoruz.        

   Aslında alimler ilmi birkaç başlık altında incelemişler. Matematik ilmi ,müzik ilmi ,geometri ilmi ,astronomi ilmi, felsefe ilmi vs. gibi. Bu ilimlerin arasından matematik ilmi bi bakıma en temel olanı diyebiliriz. Çünkü matematik ilmindeki sayılar aslında kainattaki var oluşu, rabbimiz ile yaratılmış her şeyin arasındaki ilişkiyi ve bi çok önemli konuyu açıklayan çok anlamlı değerlerdir. Mesela bir sayısı olmadan hiçbir sayı olamaz aynı şekilde bir öyle değerli sayı ki bunu bize matematikte hiçbir şekilde anlatmamışlar aslında! Bir sayısı Rabbimizin birliğinden gelmektedir nasıl ki birin varlığı ile diğer sayılar elde edilmiş,aynı şekilde Rabbimizin bir oluşu da ve onun varlığı sayesinde bizim varoluşumuzu göstermesi sayıların gizli bir yanıdır. (Sayılar hakkında daha detaylı bilgi öğrenmek isterseniz İhvanı Safa’nın  “Sayılar risalesini” okumanızı tavsiye ederim!). 

   Evet bir toplulukta var ki bu ilimler ile uğraşan (geometri, matematik, felsefe…) isminin anlamı “Halis kardeşler” manasına gelen İhvan-ı Safâ adındaki bir grup. 

   İhvân-ı Safâ, 850 yıllarında bir grup İslâm düşünürü tarafından kurulmuş bir teşkilatın adıdır. Topluluğun kurucularının isimleri ne zaman ve nerede ortaya çıktıkları, faaliyetlerini nerede ve hangi tarihlere kadar sürdürdükleri, İslâm toplumunun hangi kesiminden oldukları gibi konularda tarihçiler arasında tam bir ittifak söz konusu olmamıştır. Bununla birlikte bazı üyeleri; Ebu Süleyman Ma'şerel-Busti (el- Makdisî), Hârûn ez-Zencani, el-Mihrecani, el-Avfi, Rıfai, el-Sâbi, Zeyd b. Rufâa olarak bilinir.

   İhvanı safa gurubu sayılarla varlığı, var oluşu, oluşu ve varlıklardaki bir takım hikmetleri ortaya koyarken, geometriyle de genellikle varlıklardaki hikmeti izah etmekle yetinmiştir. Bu bağlamda geometrinin somut çeşidine dikkat çeken İhvân, somut geometri ile Tanrı’nın yarattıklarında bulunan hikmetler arasında bir takım ilişkiler kurar: Onlara göre bazı insanlar bir sanatı, daha önce onu hiç görmeden, kendi yetenek ve zekâsıyla elde ederlerken, çoğu sanatkâr sanatları öğretmenlerden eğitim ve öğretimle edinirler. Hayvanların ise çoğunlukla eğitim ve öğretim olmadan fıtratlarında bulunan bir sanat icra ettikleri dikkat çeker. Örneğin arının yuvasını yapması gibi. Arı, evini kalkanlar gibi, birbirlerinin üstüne sıralanmış daireler şeklinde inşa eder. Bütün yuva girişlerini altışar kenarlı ve açılı yaparlar. Çünkü bu şekilde birçok hikmetler vardır. Örneğin altıgenin özelliği, dörtgen ve beşgenden daha geniş olmasıdır. Ayrıca bu şekillerden oluşan yuvada kutucuklar arasında boşluklar oluşmaz. Boşluklar oluşmayınca da araya hava girmez ve üretilen balın bozulması engellenmiş olur. Aynı şekilde örümcek de rüzgârın ve üzerine yerleştirdiği yükün bozmasını engellemesi için ağını, ev ve duvarların köşelerinde örer. Ağını örerken de çözgü ipini düz doğrultuda, argaç ipini ise dairesel biçimde atar ki bu, işi kolaylaştırır ve enerji tasarrufu sağlar.


 

Yıllardır bozulmayan tek besin olan balın neden bozulmadığını hep merak ederdim☺️

 


   İhvân “Sayısal ve Geometrik Oranlar Risalesi”nde ise varlıklardaki bir takım hikmetleri oranlarla ortaya konmaya çalışılmıştır. Belki de varlıklarda var olan oranları ortaya çıkartarak bunların birer hikmet olduklarını vurgulamıştır. Bu bağlamda farklı yapı ve karakterlere sahip olan dört unsur ve dört tabiatın belli oranlarla bir birleştirici tarafından bir arada bulunduğunu söylemiş ve bu oranlarla ilgili olarak müzikten gök cisimlerine kadar çok sayıda örnekler vermiştir. Bazı hayvanların seslerinin farklı oluşunun, onları oluşturan unsur ve tabiatların oranlarının birbirlerinden farklılığına bağlayan İhvân, eğer uygun bir oran oluşmazsa seslerin özgünlüğünün söz konusu olamayacağını belirtmiştir. Yani tüm alemdeki binbir çeşit ses tonu kulağımıza tek bir ses olarak gelecekti. Buda büyük bir gürültü kirliliği olurdu ancak. Yine bedenlerin organ ve eklemlerinin farklı şekil ve ölçülerde olduğunu, birbirleriyle orantılı ve ölçülü olduğunda bedenlerin güzel, oranlı olmadığında ise çirkin bir hal aldığını ileri sürmüştür. Benzer şekilde hayvan ve bitkilerin güzel renk, şekil ve kokuları ile insan bedenlerinden sağlıklı olanın uygun bir orana, bu durumda olmayanların ise uygun olmayan bir orana sahip olduğunu ileri sürmüştür. İşte Rabbimizin bizleri yaratırken öyle nizam ve öyle güzel bir ölçüde yaratmıştırki geometri ilmi bu açıdan gerekten çok önemli bir ilimdir. 

  Son olarak başka bir kaynağımdan alıntı yapmak isterim. Buradaysa geometri ilmi ile islam sanatının arasındaki ilişkiden bahsetmekte;

 “Geometri kainatla  bir ilişki halindedir. Kâinatta  nasıl ki nizam, ölçü, oran mevcutsa, matematikî örgüde de onu görüyoruz. Mimaride güzel, bir bakıma ölçüden ibarettir.  Kâinatın derin sırrı, geometride saklıdır sanki. İslâm sanatkarı da güzeli simetride yakalamıştır aslında.İslâm mimarisindeki ölçüyle yakalanan ahenk, düzen ve simetri, Allah’a ulaşmak maksadı güden sanatkârın, Yaratıcı’nın kâinatın muazzam bir nizam içerisinde yaratlışına erişme çabasının müşahhas örneğidir. Mimarideki tezyinin simetrik forma bürünerek bir ölçü içinde sonsuzluğu temsil etmesi, müteal-aşkın olanı devamlı hissettirmesi, estetiğin her an bu birlikte vuku bularak, insan ruhuna aksetmesi İslam sanatının başlıca işaretlerindendir. 

  Bu yöneliş maddeden manaya bir yoldur adeta. Güzellik varlığını bu dizayna borçludur. Güzellik adeta bu ilkelerde (geometri içinde) saklıdır. Bir sır halinde sırayla dizilmiş, sonsuz bir ritim tutmuştur. Sanatın çeşitli formlara aktarılışında, bir zincir halinde mimaride her unsura yoğunlaşmasına ve mimariyi bir disiplin haline sokmasında temel unsur olan geometri bir usul, disiplin, ölçü ve alet ilmidir.İbn Haldun’a göre geometri ilmi insana parlaklık ve fikrine istikamet kazandırır. Geometrinin bütün buhranlarında ki intizam açık ve tertip seçiktir. Tertipli ve intizamlı olan kıyaslarına hemen hemen galat dahil olmaz. O yüzden geometride ustalık fikri hatadan uzaklaştırır. Geometri bilen bir şahıs için bu yoldan (parlak bir zekâ ve) akıl hasıl olur.Daire ve çizgilerin bütününden müteşekkil ve insanın tamamen hayal-ruh dünyasına kalmış bu geometrik düzen; çizgilerin sonsuzluğunu gösterirken, güzeli dışa vurmakta, ortaya çıkan sonsuz güzelliği de yine çizgilerin dünyasına saklamaktadır. İslam sanatında geometrik formlar neredeyse her yere hâkim vaziyettedir. En başta Kâbe bu kompozisyonun başlıca etkenidir. Yine kubbeler de geometrik ifadenin resmidir. Geometrik formda her çizim noktadan başlar. Pergelde bile bir nokta belirlenir ve oradan hareketle şekil oluşturulur. “Sıfır veya çember herhangi bir değer ifade etmeden sonsuzluğun işareti kabul edilmiştir.”  İslam dünyasının noktası ise Kabe’dir. Çizgilerimiz de mimarimiz de Kabe’den müteşekkildir. “Daire, hareket veya zamana işaret eder; kare ise sükunet ve mekâna işaret eder.” Bu manada geometrik ifadesinde küp şeklini yansıtan Kâbe, manevi ifadesinde de daireyi yansıtmaktadır. İslam mimarisinde müşahede ettiğimiz daire ve kare mimariye hayat veren temel unsurdur. Tüm şekiller de buradan başlar ve sonsuza doğru kıvrılır. İslam dünyasında hendese dediğimiz geometri, kusursuz mimari formlarla metafiziki alemden bir kesit gibidir. Simetrik motifler, ritmik motifler, geometrik şekiller, kıvrık şekiller, oymalar ile sonu gelmez bir görüntüyü teşkil eder.”   şeklinde güzel bir açıklama yapılmış bu güzel ilim hakkında.

  Buraya da doğadan güzel kareler koyarak yazımı bitirmek istedim umarım bu bölümdeki yazımı ve resimleri beğenirsiniz okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim yorumlarınızı bekliyorum hoşçakalın!😌












10 yorum:

  1. Acizane bir tavsiyede bulunmak isterim. Arka plan rengi ve yazının renklerinden mütevellid okunması zor oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim tavsiyen için mesajları yeni gördüm bu arada hakkınıza helal edin kardeşlerim daha çok acemiyim bennyazarken bu şekilde gözükeceğini bilemedim birdahaki renkleri uyumlu yapmaya çalışacağım inşallah bu tema çok hoşuma gitmişti ona uygun bir yazı rengi bulmalıyım artık😌

      Sil
    2. Yıllardır blogculuk yapıyorum ama tema olayından ben de çok anlamıyorum. O iş ayrı bir vakit gerektiriyor. Arka plan beyaz, yazılar siyah olunca rahat okunuyor.

      Sil
    3. Haklısınız evet öyle olması güzel olurdu

      Sil
  2. Ay maşallah ❤️ geometrinin bu kadar önemi oldugunu bilmiyordum. Tabii doğadaki simetrik yansimalaríní az buçuk görebiliyoruz veya öğreniyoruz derslerden ama oldukça ilginçmiş. Ve bu zamana kadarki müslüman alimlerin geometriye bakışı muhteşem.
    Şimdi değer vercem ben de Geometriye.
    Emeğine sağlık epey faydalı bir yazı olmuş 🥳

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim kardeşim açıkçası bende sadece soru çözerken keyif alırdım ama artık bakış açım çok daha değişti her yerde rabbimin eserini görüyor ve tevekkül ediyorum

      Sil
  3. doğada geometri var ivit, müzikte resimde de var geometri matematik :) lisede az okumadık geometri :)

    YanıtlaSil
  4. Mor lahananın içi çok güzel gözüküyor:)) Bu arada yazılarınızı okrken sanki Yedikıta dergisinden bir yazı okuyormuş gibi hissediyorum. İlginizi çekerse bir bakmanızı öneririm. Elinize sağlık, teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  5. Önerin için teşekkür ederim kardeşim merak ettim okumak isterim genelde sanat ve bilim seyahat dergileri çok hoşuma gidiyor o alanlar tam benlik

    YanıtlaSil

BENİM PENCEREMDEN HAYATIM

      Bu sabah yine güneşin ışıkları ve kuş cıvıltıları ile uyandım.Yatağım penceremin yanında olduğu için perdenin kenarından sızan güneş ı...